Okulda çocukları saran yeni tehlike, bu oyun değil vahşet!

Okulda çocukları saran yeni tehlike, bu oyun değil vahşet!

Okulda çocukları saran yeni tehlike, bu oyun değil vahşet!

Okulda çocukları saran yeni tehlike, bu oyun değil vahşet! 

Son günlerde ortaokul ve lise çağındaki çocukları hedef alan bir simülasyon oyunu (Yandere Simulator) minicik hayatları karartıyor

Sabah’tan Yunus Emre Kavak’ın haberine göre, Mersin’de geçtiğimiz aylarda 7. sınıf öğrencisi bir çocuğun okul tuvaletinde öldürülmesiyle gündeme gelen simülasyon oyununda benzer cinayet sahnesinin yer alması tüyler ürperten gerçeği ortaya çıkardı. Milyonlarca oynayanı ve izleyeni olan simülasyon oyunu henüz küçük yaştaki çocuklara adeta adam öldürme teknikleri veriyor ve öldürmeye teşvik ediyor. Bu oyunun psikolojik, sosyal ve hukuki etkilerini uzmanlara sorduk. İşte anlattıkları;

OYUN ALTYAPISI SORUNLU OLAN BİREYLERİN BİLİNÇALTINI ETKİLER

Doç. Dr. Psikiyatrist Armağan Samancı; “İnsanların hayallerinde bazı şeyleri yapması günlük hayatlarına da yansır. Bir şeyi hayalinde yapmak istiyorsa bu gerçek hayatına da yansır. Özellikle altyapısında saldırganlık ve başkasına zarar verme eğilimi olan kişilerde bunu gerçeğe yansıtma eğilimi daha yüksek olabilir.

Sanal dünya oyun dünyası özellikle kontrolü çok zor ve zayıf olan bir dünya burada devletlerin kontrolleri de zor oluyor. Bir şeyin zararlı olduğu epey bir zaman geçtikten sonra ortaya çıkıyor. Bu oyunlarda da böyle zararlı sonuçları ayyuka çıktığında iş işten geçmiş oluyor. Bu tarz oyunlar tamamen ticari kaygılarla yapıldığı için hiçbir toplum yargısı olmuyor. Kişilerin hazzını kazanma dürtüsünü harekete geçirmek için yapılıyor. Burada da kazanmak için ne yaparsanız yapın mubahtır devreye giriyor.

Bizim geleneksel toplumumuzun özünde iyi birey yetiştirmek üzerinedir. Bu oyunlar toplumun bu durumunun tam zıttı. Toplumsal olarak iyilik hissi ile tam zıt düşen bir yapı. Burada çözüm zor ancak sanal dünyanın da gerçek dünya kuralları ile yönetilmesi, kanun ve yönetmeliğe uygun olması gerekir” dedi.

“KORKUNÇ BİR OYUN

”Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ali Murat Kırık; “Bir lisede geçen ve oyuncunun görevi okuldaki tüm rakiplerini tek tek öldürmek olan bir simülasyon oyunu son günlerde giderek popüler hale gelmeye başladı. Her ne kadar oyunda yaş sınırı olarak +18 ibaresi belirtilmiş olsa da oyun içerisindeki şiddet, kan, zorbalık özellikle gelişim çağındaki çocukları için potansiyel bir tehdit halini almaya başlamıştır.

Suç ve cinayet işledikçe kazanan karakterle özdeşleşen çocukların şüphesiz ki okullarda akran zorbalığına sebebiyet vermesi kuvvetle muhtemeldir. Okulda birbirine şiddet uygulayan çocukların ister istemez çizgi film ve oyunlardaki sahnelerden esinlendiğini geçmişte yaşanan tecrübelerden ve vakalardan ne yazık ki tespit edebiliyoruz. Oyunda kız öğrencilerin eşyalarını çalmak, insanları kaçırdıktan sonra işkence etmek, boğmak, yaralamak, öldürmek son derece normal bir eylemmiş gibi sunuluyor” ifadelerini kullandı.

“OYUNDA AMACA ULAŞMAK İÇİN HER ŞEY MÜBAH

”Doç. Dr. Kırık şöyle devam etti: “Oyunda “amaca ulaşmak için ölüm bile mubahtır” teması açık bir şekilde sunuluyor. Bir müzik enstrümanı bile suç aleti olarak ana karakter tarafından kullanılıyor. Çocukların fan sayfaları oluşturup bu ve benzeri şiddet içerikli oyunları sosyal medyadan paylaşması da tehlikenin boyutlarını açık bir şekilde gözler önüne sermektedir.

Farklı şiddet unsurlarını içeren oyunlar çocukları akranlarına yönelik tehlikeli davranışlarda bulunmaya teşvik edebilmektedir. Nitekim şiddet içerikli oyunlara eğilimi olan çocukların yaşıtlarına göre daha agresif olduğuna yönelik farklı araştırmalar literatürde yer almaktadır.”

DİJİTAL DETOKS YAPIN, ÇOCUKLA AKTİVİTE PLANLAYIN

“Bu tip vakalarla karşı karşıya kalmamak adına medya okuryazarlığının özellikle yaygınlaştırılması ve okullarda çocuklara yönelik farkındalık çalışmalarının yürütülmesi son derece önemlidir. Yine aile içi iletişimin güçlendirilerek ebeveynlerin dijital çağda iyi birer gözlemci olması, çocuklarını takip etmeleri, bu tip sorunlarla karşı karşıya kalmama adına oldukça faydalı olmaktadır. Akıllı cihazları bir kenara bırakarak dijital detoks yapmak ve çocuklarla birlikte planlanacak aktiviteler dijital oyun bağımlılığıyla mücadele noktasında da elzemdir.”

OYUN VİDEOSUNDAN ETKİLENMİŞ OLABİLİR

Avukat Tuğçe Barışhan ise şunları söyledi: “Oyunları, dersleri, iletişimleri dijitalleşen çocuklarımız sürekli bir etki altında kalmakta. Teknolojinin sağladığı avantajların yanı sıra neden olduğu risk de oldukça büyük. Çocuk istismarı ve ihmalinin ne denli büyük ve önemli bir sosyal problem olduğunun bilincine de henüz ulaşamamış durumdayız.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER